Kapat
Genel 660 views 0

Sanal Gerçeklik Teknolojisi Nasıl Devam Edecek?

Sanal gerçeklik teknolojisi yani VR teknolojisi, 2016 yılından bu yanan en çok konuşulan yenilikler arasında yer alır oldu. Ancak popüler bir hal almasından bu yana halen daha son tüketici tarafında ciddi bir erişim gerçekleştiremedi. Bununla beraber bazı kesimler tarafından sanal gerçekliğin, 3D TV teknolojisi gibi çıkmaz sokak olduğu yorumları getirilmişti.

Buna karşında 2018 yılında dahi dev firmalar, halen daha VR teknolojisi tarafından çalışmalar gerçekleştiriyor. Peki, bundan sonrası için sanal gerçeklik teknolojisi nasıl bir gelişim gösterecek ve bu teknolojinin sonu 3D TV son bulması gibi bir neticeye mi ulaşacak?

Sanal gerçeklik, beklentilerin altında kaldı!

Öncelikle belirtmek gerekirse daha önce de ifade edildiği gibi sanal gerçeklik-VR teknolojisi, teknoloji gündeminin en popüler konularından biri olmayı başarıyor ve tekno haber siteleri kapsamında en çok haberi yapılan ürünler arasında yer alıyordu. 2016 yılından bu yana sık sık yeni ürünler ile sektördeki varlığını iyileştiren sanal gerçeklik; Oculus, HTC Vive ve Google gibi markalar ile birlikte farklı bir boyuta taşınmaya çalışılıyor.

İlk etapta sanal gerçeklik-VR, oyun sektörü için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve en çok da bu alanda faaliyet göstermeye çalışıyordu. Ancak ihtiyaç duyduğu işlem gücü, konforsuz kullanımı ve karmaşık kurulum senaryoları ile birçok kullanıcı tarafından tercih edilmeme sebebi oldu.

Bununla beraber fiyat konusunda da ulaşılabilir düzeyden çok daha yukarda olması, aynı şekilde geniş kitlelere erişmesinin önüne geçti. Bir de bunlara yaygın bir satış ağı olmaması eklendiğini, teknoloji dünyasında oluşan bu popülerlik, sadece haberler üstündeki ilgi ile sınırlı kalmaya başladı.

Firmalar tarafından daha çok oyunlar üzerinden pazarlanması ancak oyun geliştiricileri tarafından sadece basit oyunlar ile gündeme gelmesi ve buna karşın çok zahmetli bir kullanım oluşturması, kullanıcıların VR karşısında mesafeli kalmasına neden oldu.

PlayStation VR tarafından etkin bir strateji izlenememesi ve Oculus Rift sistem gereksinimlerinin beklenenin üzerinde çıkması gibi diğer sebepler de sektördeki varlığa olumsuz etki gösterdi.

Oyun tarafında böyle sorunlar yaşanmasından sonra, Google gibi firmalar farklı bir sanal gerçeklik-VR yaklaşımı getirerek, videoları VR tarafına taşıma konusunda atılımlarda bulundu. Google Cardboard gibi pratik kullanım sunan ürünler hem fiyatı hem de kısa süreli kullanımları ile nispeten daha fazla kullanıcıya erişti. Bununla beraber Samsung Gear VR gibi sanal gerçeklik gözlüğü konseptini akıllı telefonlar ile buluşturan ürünleri daha fazla konuşulur hale geldi.

Ancak tüm bu atılımlar, sanal gerçeklik VR teknolojisinin doğuşundaki vaatlerden uzaklaşmaya başladı. Facebook tarafından satın alınan Oculus firması ise en son CES 2018 kapsamında Oculus Rift Pro isimli sanal gerçeklik kaskı ile daha az kablo karmaşası ve daha yüksek çözünürlük ile sektörü yeniden ısındırmanın yolunu açmış gibi olsa da halen daha içerik tarafındaki sıkıntılar, birçok tartışmayı devam ettiriyor.

Sanal gerçeklik kaskları pratik kullanım ve yoğun içerik sunamıyor!

Tüm bu fiyat, kullanım kolaylığı ve erişilebilirlik problemlerini bir kenara bırakacak olursak, bir diğer en önemli faktör içerik olarak kendini belli ediyor. Şimdiye kadar VR oyunları, daha çok basit grafikler ve kullanım şekilleri ile piyasaya sürülüyordu ve bu şekilde bir strateji devam ediyor.

Mobil tarafta ise oyunlardan ziyade videolar öne çıkıyor ve sadece dakikalarla ifade edilebilecek bir seyir süresi sunuyor. VR kasklarının çözünürlük konusunda problem yaşaması, reklamlardaki gibi bir oyun deneyiminin yaşanmamasına neden oldu.

Çözünürlük artırılmaya çalışıldığı zaman ise çok güçlü donanım ihtiyacı ve kablo karmaşası kendini göstermeye başladı. Nitekim oyun geliştiricileri de sanal gerçeklik için oyun geliştirme süreçlerinde daha sığ ve seyrek durmayı tercih etti. Dolayısıyla zaten büyük kitlelere erişmekte sorun yaşayan VR ürünleri, içerik sıkıntıyla beraber istenilen bir ürün olmaktan uzaklaşmaya başladı.

Toparlamak gerekirse şu an için VR yani sanal gerçeklik, daha çok AR yani artırılmış gerçeklik tarafına geçiş yapmaya başlamış gibi görünüyor. Bununla beraber hem VR hem de AR kullanımları, daha çok kurumsal alanda kendini göstermeye başlamış ve bu doğrultuda ilerleyecek gibi görünüyor. En azından şu an ki son tüketici ürünleri ve içerikleri düşünüldüğünde böyle bir izlenim elde ediliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.